Haberler
Puanı : 20544.10
Viral haber merkezinde yer alamak için tıkla.

Hakkında

Haberself.com herkesin haber ekleyebileceği bir haber altyapı sitesidir. Bu haber sitesinin aynısını oluşturabilirsiniz. Haberself türkiyenin viral haber merkezi. Haber Eklemek İçin Tıkla. tıkla.
  • “Boykot İşe Yaramaz” Diyenlere Tarihimizden Bir Örnek

    Yüz yıl önce İrlanda’da Lord’lara karşı halkın hareketi sonucunda dönemin Lordu Charles Boycott’ın `soy` ismi ile terim olarak anılmaya başlanan boykot; günümüzde dünyanın her tarafına yayılan bir karşı duruş şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu oluşum üzerinden boykot terimini James C. Scott çok güzel ve yerinde tespitle “zayıfın silahı- weapon of the weak” diye nitelendirmiştir. Boykot, genellikle haksız olana karşı gücü yetmeyenlerin kullandığı bir `silah` olarak karşımıza çıkmıştır. Yeryüzü üzerinde en büyük güç, halk gücüdür. Demokratik olarak seçimle yapılan işlemin bir benzerini, ekonomik boyutta boykot ile yapmak bir anlamda mümkündür. Gelişmiş, eğitimli ve zeki insanlardan oluşan bir halk; bireysel ve toplumsal gücünün farkındadır; hiç bir `zaman` boykotu yabana atmaz; gerektiği yerde kullanır. Bu yüzden “Sadece benim boykot etmemle ne çözülür ki?” demek, basite kaçmak ve boykotu anlamamak demektir. Son dönemde İslam Coğrafyası’nda yaşanan `insanlık` dışı olaylar neticesinde, bu yaşananların sorumlusu olan devletlere ciddi anlamda yardımlarda bulunan birçok uluslararası firmanın ürünleri için boykot çağrısı yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Bu boykot çabaları ilk defa olan bir şey de değil. `Ekmek` ve su kadar çok kullanılan bu ürünlerin çoğu, bazılarımız için vazgeçilmez ürünler. Küreselleşen dünyada hükümetlerin boykot yapması ilerisi için birçok sakınca teşkil eder; mesela diğer boykot konusuyla alakası olmayan firmaların ülkeye olan güveni kaybolabilir. Fakat iktisadın en basit temellerinden biri olan “Talep/Arz” denklemine uygun şekilde talep oluşturulmazsa, arz yani o ürünlerin ülkemize gelmesi/üretilmesi “kendiliğinden” geçici ya da kalıcı olarak engellenir ve boykot başarılı olur. Yani “benim yapmamla bir şey olmaz” demek, tamamen yanlış bir `düşünce` şeklidir. Boykotun başladığı yer, bireydir. Bireysel olarak herkes kendine düşeni yaparsa, zamanla verilmek istenen mesaj kırıp dökmeden, tamamen insaniyet kavramı içerisinde gerçekleşecek ve birçok sorun ortadan kalkacaktır. Boykot yaparken kişinin hem `kendi` hem de çevresindeki insanları yönlendirme şansı olduğundan; zincirleme olarak büyük başarı elde edilebilir. Bunun en güzel örneğinin `kendi` tarihimizde olduğunu söylesek inanır mısınız? Evet; modern tarihin en büyük boykotunu “hasta” olarak tabir edilen ve toprakları birçok devlet tarafından paylaşılmış, savaşlarla boğuşan Osmanlı İmparatorluğu halkı gerçekleştirmiştir. Zor günler geçiren Osmanlı Devleti’ne II. Meşrutiyet, sonuçları itibariyle ağır bir şekilde gelmişti: Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i ilhakı, Bulgaristan’ın özgürlüğünü ilan etmesi ve Yunanlıların da Girit’i ilhakı gibi ağır haberler Meşrutiyet ilanıyla peş peşe gelmişti. Osmanlı’yı neredeyse ‘yok’ sayan bu hareketler, 93 harbinin acı tecrübesi ile adeta boğazı sıkılan, askeri açıdan zayıf düşen bir ülke için kabul edilemez bir durumdu ve ellerinde bir tek seçenek kalmıştı: boykot. İttihatçı olan Tanin gazetesinin katkılarıyla, Osmanlı topraklarının her tarafında Bosna’nın ilhak haberinin geldiği 5 Ekim 1908’den yaklaşık 3 gün sonra yani 8 Ekim’de büyük bir boykot başlar. Avusturya mallarına karşı başlayan boykot halkın `protesto` gösterileriyle daha ciddi bir hal alır. Halk sadece `alışveriş` yaparken Avusturya malı almamakla yetinmeyip, Avusturyalı tüccarlar ile irtibat bile kurmuyordu. Avusturya gemilerinin malları ise sahillerde gemilerde kalıyor; zira işçiler bu mallara elini dahi sürmüyordu. Avusturya ile herhangi bir ticari bağı olan kişi ve kurumlar da teşhir edilerek boykotun istikrarlı bir şekilde yapılması sağlanıyordu. Tam anlamıyla boykot gerçekleştiriliyordu. Boykot yapan kesim arasında her kesimden insanlar olsa da, Osmanlı tebaasından olan bazı Rumlar, Avusturyalılar ile ticari ilişkileri sürdürerek boykotu delmeye çalıştılar, ama halkın büyük çoğunluğu istikrarlı bir şekilde boykota devam etti. Yaklaşık 5 ay süren boykot Avusturya’nın ‘taviz vermeye hazırız’ demesiyle amacına ulaşmıştı. Bir süre daha devam eden boykotlar, Avusturya’nın ilhak ettiği yerler karşılığında 2,5 milyon altın tazminat ödemesiyle son buldu. Boykot, başarılı olmuştu. Kaybedilen toprakların neden kaydedildiği konusunda tarihçiler daha doğru bilgiler verecektir. Fakat boykot yaparken asıl amaçlardan biri; mesaj vermek ve sorunu ortadan barışçıl yollardan çözmektir. Boykotun amacını saptırmamak gereklidir; bazıları devletin topyekûn olarak kurum ve kuruluşları kapatmasını önermekle, ekonomik toplumun işleyişine ters önerilerde bulunmaktadır. Boykot; tamamen kurtuluş değil, karşı tarafı aynı pozisyona çekip istediğini alma meselesidir. Bu yüzden boykotun; ekonomik dengeleri bozmadan, ikame ürünlere yönelerek doğru bir şekilde yapılandırılması gerekmektedir. Ülkemiz tarihinde birçok kez boykot yapılmış fakat istenen başarı elde edilememiştir. Boykotun en önemli yararı olan yerli malı kullanımına bile katkı yeterince sağlanamamıştır. Bunun birçok sebebi olabilir ama boykotun başarılı olması için en önemli şart; bireylerin kitlesel bir şekilde katılımını -tıpkı Osmanlı döneminde olduğu gibi- sağlamaktır. Yani boykotun başarısı, boykota inanan ve boykot yapmak isteyen kişi de; belki de bu mesajı okuyan ‘size’ bağlıdır… Kaynaklar: Çetinkaya, Y. Doğan, 1908 Osmanlı Boykotu Bir Toplumsal Hareketin Analizi, İstanbul, 2004. Aslan, Taner, “II. Meşrutiyet Dönemi İşçi Hareketleri ve Bu Hareketlerin Meydana Getirdiği Sorunlar Üzerine Bir Deneme”, Osmanlı Tarihi Araştırmaları Merkezi Dergisi, XXV, 2009.

    24.07.2014 01:47
  • İsrail askerlerinin akıl almaz korkaklığı

    `Biz` Müslümanlar icin Sehadet vazgecilmmez bir makam dir. Israilli Askerlerinde böyle bir umutu olmadigi icin bakin neler yapmislar. İsrail askerlerinin çoğunluğunun ayaklarından yarlanması İsrail basının dikkatleri çekti.Son olarak 15 askerin topuklarından vurulması iddiaları güçlendirdi.Gazze merkezli yayın yapan El'an `internet` sitesin İsrail basınına dayandırdığı haberinde `Gazze` savaşından kaçmak isteyen İsrail askerlerinin kendilerini ayaklarından vurduğu öne sürüldü.

    23.07.2014 18:02
  • İzzettin El Kassam Timleri israil`de Büyük Bir Operasyon Düzenledi

    El Kassam Tugayı`dan yapılan açıklamada, özel timlerinin siyonist israil`in içine sızarak başarılı bir operasyon gerçekleştirdiklerini açıkladı.El Kassam Tugayı`ndan yapılan son dakika açıklamasında, kendisine bağlı bir özel harekat timinin siyonist israil`in içine sızarak bir operasyon gerçekleştirdi. Yapılan operasyon başarılı bir şekilde hedefine ulaşarak özel harekat timi sağ salim bir şekilde geri dönmeyi başardı denilen açıklamada operasyonun amacı ve içeriğiyle ilgili bilgi verilmezken siyonist israil de bu operasyonu doğruladı. Eşkol yerleşkesinde bulunan siyonist bir yerleşimci, bu operasyonun Şalit operasyonunu gölgede bırakacak çapta büyük olduğunu ifade etti.

    23.07.2014 16:20
  • Ortadoğu’da Mossad’ın Gizli Planı

    Evet, `sevgili` dostlar son zamanlarda `biz` yine kendimiz ile uğraşırken İsrail bölgede yeni planlarını hayata geçirmeye yavaş yavaş başladı. Son dönemde birçok Mossad ajanı Ortadoğu’da bazı önemli suikastlar için görevlendirildi. Bu hazırlanan suikast timi İsrail’in elit suikast timi Kidon’un (Süngü) gizli ajanlarıdır. Özellikle Suriye’de türlü `oyunlar` oynanıyor ve yakın zamanda önemli suikastlar olacağı kanaatindeyim. Baktığımız `zaman,` İsrail istihbarat servisi Mossad’a bağlı yetkililerin görüştükleri İranlı `terör` örgütü liderlerine, kendilerini Amerikan istihbarat servisi CIA ‘nın yöneticileri olarak tanıtıp Tahran yönetimini hedef alan suikast ve eylemler düzenlemeye ikna ettikleri ortaya çıktı. Mossad yetkilileri İngiltere’nin başkenti Londra’da, Amerikan doları ve pasaportları kullanmış ve kendilerini “CIA Ajanları” olarak tanıtarak Cundullah ile `temas` kurmuştur. “Foreign Policy” dergisinin, resmi yazışma belgelerine dayanarak verdiği haberinde, İran-Pakistan sınır bölgesinde faaliyet gösteren ve Beluçi halkı için mücadele eden Cundullah örgütünün, Zahedan’da düzenlediği bir saldırıda İran `Devrim` Muhafızları’nı hedef alarak 28 kişiyi öldürdüğü ayrıca hatırlatıldı. Özellikle ABD’nin son dönem İran yakınlaşması Tel-Aviv’de bir hayli rahatsızlık yaratmıştır. İsrail Başbakanı Netanyahu da bu rahatsızlığını açıkça dile getirmiştir. Mossad, PKK’nın İran kolu olan PJAK’ı kullanmak ve bu yolla hem İran’ı hem de Türkiye’yi yıpratmak istemiştir. İsrail’in amacı aslında bir nevi İran’daki azınlıkları harekete geçirmekti. `Eski` Mossad Başkanı Meir Dagan, Ağustos 2007′de `ABD` Dışişleri Bakanlığının kilit isimlerinden Nicholas Burns’e yolladığı bir mesajda “İran’ı Irak gibi yapmak için fırsatların olgunlaştığını” söylemişti, fakat İsrail’in bu isteği `ABD` tarafından `tepki` ile karşılanmıştı. Daha o zamanlar uzun vadede `ABD,` İran ile anlaşma olasılığını her daim diri tutmuştur. Hatta yakın zamanda `ABD` Başkanı Barack Obama’nın, İranlı nükleer bilimci Mustafa Ahmedi Ruşan’ın suikast sonucu öldürülmesinden bir gün sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu telefonla arayıp konuştuğu bilinmektedir. Obama bu görüşmede İsrail’in bölgedeki eylemlerinden dolayı Netanyahu’ya sert `tepki` göstermişti. Son zamanlarda ise İsrail’in bölgede belirttiğimiz gibi Mossad’a bağlı özel bir birliği görevlendirdiği kulağımıza gelen son bilgilerdendir. Bu özel suikast timi özellikle bölgede daha öncede operasyon yapmış, sahada deneyimli bir tim idi. Hatta üst düzey Hamas üyesinin Suriye’nin başkenti Şam’da öldürülmesinin altından İsrail istihbarat örgütü Mossad çıkmıştır. Lübnan’da açıklama yapan Hamaslı bir üst düzey yetkili, Nizar Ebu Müjdat kod adlı Kemal Ranaja’nın Şam’daki evine birkaç kişinin girerek infazı gerçekleştirdiğini söyledi. Hamaslı yetkili, infaz sonrası elde ettikleri istihbarî bilgilere göre, saldırının arkasında İsrail istihbarat örgütü Mossad’ın olduğu sonucuna vardıklarını belirtmiştir. Ranaja’nın nasıl öldürüldüğü konusunda ise bir açıklama yapılmadı. Hamas üyesi Kemal Ranaja’nın, Mossad tarafından iki yıl önce Dubai’de bir `otel` odasında öldürülen Hamas liderlerinden Mahmud el Mabhuh’un yardımcısı olduğu da bilinmekteydi. Evet, `sevgili` dostlar İsrail bölgede stratejilerine ve suikastlarına devam ederken, bundan en çok etkilenecek ülkeler; `Suriye,` İran ve Türkiye olacak. İranlı Kripto Yahudiler adlı yazımda da belirttiğim gibi, İran’daki Yahudi-Siyonist düşmanı olan kanata karşı hamleler ve suikastler yoğunlaşacaktır. Bu hamleler de Mossad ve İranlı Kripto Yahudiler eli ile yapılacaktır. Suriye’de ise özellikle önemli devlet adamlarına suikast hazırlıkları yapıldığı ve Esad sonrası hesapların ve çıkarların güçlendirilmesi hedefinde hazırlık yapıldığı bana gelen bilgiler arasındadır. Türkiye’de ise BOP çerçevesinde yeni adımların atılmış ve hem suikast hem de başka yöntemlerle Ortadoğu’da güçsüz ve yetkinsiz bir Türkiye için Mossad önderliğinde yoğun bir çalışma başlamıştır. ABD’den ise şu kertede herhangi bir karşı hamle veya konjöktürel bir engelleme söz konusu değildir. Özellikle bu yapılacak olanlara hazırlık olarak birçok yerde imaj düzeltmesi yapan İsrail’in, Papa ziyareti başta `olmak` üzere yakın `zaman` ziyaret ve ilişkilerine bakmak yeterli olacaktır. Olacaklardan sonra İsrail kendisini aklama ve kamuoyu nezdinde fazla yaygaraya mahal vermeyecek şekilde psikolojik harb hazırlığı yapmaktadır. Türkiye ise Hakan Fidan ile yakaladığı sağlam bir istihbarat havasını asla kaybetmemelidir. İsrail’in yakın zamanda Türkiye’de başlatacağı “Karanlık Savaş’’ın bir hayli yıkıcı etkisinin olacağı muhakkaktır. İsrail bu yönde hazırlıklara tam gaz devam etmektedir. Yakın tarihte İsrail istihbarat servisi Mossad ile Rum istihbarat servisi “KİP’’ arasında gizli anlaşma imzalandığı bilinmektedir. İki istihbarat servisinin Türkiye’nin bölgedeki hareketleriyle ilgili de bilgi alışverişinde bulunacağı gelen bilgiler arasındadır. Rum Kathimerini gazetesi, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’in geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında iki önemli gizli anlaşma imzalandığını yazdı. Birinci anlaşmanın iki ülke arasında askeri alanlarda ve savunma alanlarında işbirliğine ilişkin unsurlar içerdiğini, diğerinin ise Mossad ile “KİP’’ arasında sürekli bilgi alışverişinde bulunulması olduğunu kaydetti. Evet, hal böyleyken Hakan Fidan ile birlikte Mossad’a karşı önemli hamleler yapan MİT, İsrail’i çok kızdırmıştı. `Mavi` Marmara olayı ile ipler gerilmiş, İsrail kendisi adına çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a bildirdi diye Hakan Fidan hedef tahtasına oturtulmuştu. ABD’nin de bu yüzden, Predatorları Türkiye’ye vermediği ortaya çıkmıştı. Bu süreçte, CIA, Mossad, KGB ve İran istihbarat teşkilatı SAVAK arasındaki gizli `savaş` alevlendi. Gelinen noktada ise Mossad hamleleri Ortadoğu’da artacak ve özellikle üstte saydığım üç devlet üzerine yoğun bir faaliyet başlayacak. Suikastlar ve “Karanlık Savaş’’ `Suriye,` İran ve Türkiye üzerinde giderek artacak. Bu savaşlardan en çok etkilenecek ve ağır darbeler alacak ülke ise şüphesiz ‘’TÜRKİYE’’ olacaktır… Yazılacak çok husus var ama şimdilik yazımı burada bitiriyorum. Ve son söz: “Bu bölgede İstihbaratı güçlü olan devlet söz sahibi olur.’’

    23.07.2014 15:38
  • Kassam Tugayları İsrail savaş uçağı vurdu

    Yazılı açıklamada, İsrail ordusuna ait F16 `savaş` uçağının, Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah bölgesinin semalarında bir hedefe saldırı girişimi sırasında vurulduğu ileri sürüldü. Açıklamada ayrıca İsrail'in Gazze'ye saldırı başlattığı 7 Temmuz'dan bu yana bu ülkeye ait 3 insansız hava aracının da vurulduğu iddia edildi. Öte yandan, İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından vurulduğu ileri sürülen uçakla ilgili İsrail tarafından henüz bir açıklama yapılmadı. İsrail, 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında Gazze'ye havadan, 17 Temmuz Perşembe akşamı da karadan saldırıya geçmişti. Saldırılarda şu ana kadar 635 Filistinli hayatını kaybetmiş, 4 bin kişi yaralanmıştı.

    23.07.2014 12:16
  • Batı katil İsrail'e sahip çıkıyor

    İsrail'in Gazze'ye düzenlediği operasyonlar, `dünya` gündemine bomba gibi düştü. İsrail'e ilk destek, ABD'den geldi. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin çağrısıyla toplanan BM Güvenlik Konseyi toplantısından ise bir sonuç çıkmadı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice, New York'ta acil olarak toplanan BM Güvenlik Konseyi'nin toplantısında, ''Hamas'ın ve diğer `terör` örgütlerinin İsrail halkına yönelik başvurduğu şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olmadığını'' söyledi. Mısır, İsrail'in saldırılarının derhal durdurulması çağrısında bulundu. Mısır Cumhurbaşkanlığı, saldırılara karşılık olarak İsrail'deki Büyükelçisi'ni geri çağırdı. İsrail'e doğrudan destek verdiğini açıklayan diğer ülke de `Kanada` oldu. `Gazze` saldırısıyla ilgili İsrail'i desteklediğini açıklayan `Kanada,` Hamas'ı da kınadıklarını belirtti. İngiltere, tarafları itidale çağırdı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın resmi `Twitter` hesabından yapılan açıklamada, ''Kimsenin yararına olmayacak bu tehlikeli gerginliğin önlenmesi için tüm taraflara itidal çağrısında bulunmaya devam ediyoruz'' denildi. Rusya ise , "İsrail ve `Filistin` arasında meydana gelen olayların kontrol altına alınması için" Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) devreye girmesi çağrısında bulundu. Filistin'in Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, `Arap` liderlerini büyükelçilerini geri çekmeye çağırdı. İran da, İsrail'in `Gazze` Şeridi'ne saldırısını kınayarak, uluslararası kuruluşları ve `dünya` kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, İsrail'in saldırısını ''devlet terörizmi'' olarak niteledi ve saldırıları şiddetle kınadıklarını söyledi. Muhalif `Suriye` Kabileler Konseyi Sözcüsü İsmail el-Halidi, İsrail'in `Gazze` saldırısını kınayarak, uluslararası toplumdan saldırıyı durdurmak için müdahalede etmesini istedi. Tunus da, İsrail saldırılarının ''gerekçesi olmadığı'' savundu; bu saldırıların `Filistin` direniş gruplarının ateşkes kararını uyguladığı bölgede yeni bir patlamaya sebebiyet vereceğine dikkati çekti. Filistin'in Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, `Arap` liderlerini büyükelçilerini geri çekmeye çağırdı.

    23.07.2014 01:53
  • IŞİD Hamas'la savaşmak için Gazze'ye girecekmiş

    IŞİD’in `sosyal medya` hesabında yayınlanan görüntülerde, üyelerin ellerindeki silahların üstünde “IŞİD’in `Gazze` Mücahitleri” ve “geliyoruz ey Yahudiler” cümleleri yer alıyor. IŞİD, ‘Gazzeli Mücahitler’ olarak isimlendirdiği grubun ‘Şeyh Ebu Nur Makdisi Tugayı’ adı altında Suriye’deki askeri `eğitim` kamplarında Gazze’ye girmek üzere eğitildiğini duyurdu. Hamas’a mesaj IŞİD, Gazze’de yönetimi elinde bulunduran `Filistin` İslami Direniş Hareketi’ne (HAMAS) “yüzleşmek yakındır ve çatışma kaçınılmazdır” şeklinde doğrudan bir mesaj gönderdi. IŞİD, Gazzeli savaşçı grubun adının Ebu Nur Makdisi olduğunu belirterek 2009’da Hamas askerleri tarafından öldürülen kişinin öcünü alacağını duyurdu. Hamas'tan yanıt IŞİD’in `Gazze` Şeridi’ne girmesi halinde Hamas’ın nasıl bir karşılık vereceğine dair Al Jazeera’ya konuşan Hamas’ın kurucu liderlerinden Abdülfettah Duhan, “doğru İslami yoldan sapmış olan hiçbir grubun Gazze’ye girişine asla izin vermeyeceğiz” dedi. Duhan’a göre, IŞİD’in Gazze’ye girişi, Gazzelilerin kanını mubah kılması anlamına geliyor. Duhan, “Hamas’la mücadeleye gelen bir grup, sadece Siyonist işgal gücüne yarar” dedi. Filistin Yasama Komisyonu üyesi ve Gazze’deki Hamas Yönetimi `Adalet` Bakanı Muhammed Ferec Gul ise IŞİD’in Gazze’ye girişinin spekülatif bir yalan olduğunu belirtti. Al Jazeera’ya konuşan Gul, “bizim hiç kimseye bir düşmanlığımız yok. İslam Ümmeti bütün gücünü `Filistin` halkına yönelik katliamlara imza atan ve Müslümanların mukaddesatını ayaklar altına alan Siyonist İsrail’e karşı toplayarak mücadele etmelidir” dedi. IŞİD’in Gazze’ye girmesi durumu ile ilgili de açıklama yapan Gul, “eğer Siyonist güçle mücadeleye geliyorsa, buyursun gelsin ama başka hesapları varsa o `zaman` gereken muameleyi görecektir” dedi. IŞİD’in kuşatma altındaki Gazze’ye girmesi İsrail ile `ilişkiler` açısından yeni sorunların çıkmasına neden olur mu sorusunu cevaplayan Gul, “İsrail Gazze’ye girmek için herhangi bir neden aramaz. Gazze’ye ve `Filistin` halkının geneline yaptığı muameleyi sürdürecektir. Ancak Siyonist işgal gücü Gazze’ye girmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Gazze’ye girmeden önce bin bir hesap yapması gerekir” dedi. Gazze’deki hiçbir grupla bir düşmanlıklarının bulunmadığını vurgulayan Gul, “Gazze halk olarak bir bütündür ve hiçbir güç bu birliği bozamaz” dedi.

    23.07.2014 01:23
  • İsrail'e bir şok daha! Hamas açıkladı..

    Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze'nin Şucaiyye mahallesinin doğusunda pusuya düşürülen İsrail askeri birliğiyle girdiği çatışmada 10 İsraill askerinin öldürüldüğünü açıkladı. İsrail 'in `Gazze` operasyonunda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 500'ü geçerken, İsrail de geçmiş yıllardan farklı olarak büyük kayıplar vermeye devam ediyor. Dün 13 İsrail askerini öldüren Hamas, dün de bir pusu sonucu 10 İsrail askerini öldürdü. İSRAİL 7 ASKERİN ÖLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI İsrail Ordusu, `Gazze` saldırıları sırasında son 24 saatte 7 İsrail askerinin daha öldürüldüğünü kabul etti. Hamas, bugün pusuya düşürdüğü 10 askerin öldüğünü öne sürmüştü.

    22.07.2014 12:38
  • Coca-Colanin etekleri tutuşmaya başladı

    Coca-Cola, gelirinin İsrail'e aktarıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Coca-Cola Türkiye'den yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Son günlerde çeşitli platformlarda Coca-Cola’ya yönelik asılsız iddiaların gündeme getirildiğini üzülerek izliyoruz. "YÜZDE 100 HALKA AÇIK BİR ŞİRKETİZ" Coca-Cola şirketi, 128 yıl önce ABD’de kurulmuş olan, yüzde 100’ü halka açık uluslararası bir şirket konumundadır ve `dünya` coğrafyasında çok çeşitli ekonomik, siyasi ve dini rejimlerden oluşan birbirinden farklı 206 ülkede faaliyetlerini yürütmektedir. Şirketimizin herhangi bir ülkeyi, hükümeti, herhangi bir ülkenin politikalarını, siyasi ya da dini inancı desteklemesi söz konusu değildir. Bu çerçevede Coca-Cola’nın gelirinin İsrail’e aktarıldığı iddiası da tamamen gerçek dışıdır. "FİLİSTİN'İN EN BÜYÜK İŞVERENLERİNDENİZ" - Coca-Cola Filistin’deki 3. en büyük işveren, 5. en büyük yatırımcıdır. - Coca-Cola şirketi 1998 yılından bu yana Filistin’de faaliyet göstermektedir. - Coca-Cola’nın Filistin’de 3 fabrikası, biri Gazze’de `olmak` üzere 7 satış ve dağıtım merkezi bulunmaktadır. - Coca-Cola, 350 Filistinliye `iş` olanağı sağlamakta, Coca-Cola faaliyetleriyle ilişkili yan sektörlerden ise 3,500 `aile` geçimini sağlamaktadır. TÜRKİYE'DE 3 BİN ÇALIŞANIMIZ VAR Türkiye’de de doğrudan 3 bin dolaylı olarak 30 bin kişiye istihdam sağlayan Coca-Cola olarak, 50 yıldır Türkiye’de ekonomiye güç vermek üzere faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Coca-Cola’ya yönelik son günlerdeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğu kamuoyuna duyurulur."

    22.07.2014 03:02
  • İsrail Askeri: Dün Gece Sanki Hayaletler ile Savaşıyorduk - See more at: http://islamianaliz.com/haber/israil-askeri-dun-gece-sanki-hayaletler-ile-savasiyorduk/7388/#sthash.ATJ8Bo6J.dpuf

    Walla adlı `internet` sitesine açıklama yapan bir İsrail askeri dün `gece` Gazze’ye yönelik kara saldırısı ile ilgili `ilginç` bir açıklama yaptı. Çatışmaya katılan İsrail askeri: “Biz dün `gece` çatışırken hiç Hamas savaşçısı görmedik. Sanki hayaletler ile çatışıyorduk” dedi. Siyonist israilin Gazzeye yönelik saldırıları devam ederken hava saldırılarının ardından dün `gece` başlattığı kara harekatı fiyasko ile sonuçlandı. Hamasın askeri kanadı İzzettin El Kassam Tugayının göstermiş olduğu mukavemet neticesinde bir İsrail askeri öldürüldü. Walla adlı `internet` sitesine açıklama yapan bir İsrail askeri dün `gece` Gazze’ye yönelik kara saldırısı ile ilgili `ilginç` bir açıklama yaptı. Çatışmaya katılan İsrail askeri: “Biz dün `gece` çatışırken hiç Hamas savaşçısı görmedik. Sanki hayaletler ile çatışıyorduk” dedi. Gazzeye yönlik hava saldırıları devam ederken şehit sayısı da 262ye yükseldi - See more at: http://islamianaliz.com/haber/israil-askeri-dun-gece-sanki-hayaletler-ile-savasiyorduk/7388/#sthash.ATJ8Bo6J.dpuf

    22.07.2014 02:53
  • Sayfa :

    Hakkında

    Haberself.com herkesin haber ekleyebileceği bir haber altyapı sitesidir. Bu haber sitesinin aynısını oluşturabilirsiniz. Haberself türkiyenin viral haber merkezi. Haber Eklemek İçin Tıkla. tıkla.